TÜRBAN AÇIKLAMASI

Siyasal iktidar, Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmeliği bir kez daha değiştirerek "türban"ı, üniversite ve liseden sonra ortaokullarda da serbest bıraktı. Bir yaklaşıma göre bu serbestlik anaokulu ve ilkokulları da kapsıyor.

 

 Eğitimin dinselleştirilmesinde
iktidarı hiçbir norm ya da kural durduramıyor; ne Anayasa hükümleri, ne yasal
düzenlemeler, ne uluslararası kurallar, ne bilimsel veriler ne de
Cumhuriyetimizin temel değerleri...Laik eğitim ise çoktan rafa kaldırıldı;
ortaöğretim bütünüyle imam hatipleştirildi;amaç, din kurallarına dayalı bir
devletin alt yapısını oluşturmak ve toplumu diktatörce yönetmenin hazırlığını
yapmak...

 

Bu yapı, Anayasanın 2. Maddesinde yer alan "Türkiye Cumhuriyeti Devleti
insan haklarına dayalı demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir"
kuralına, eğitim ve öğrenim hakkının temel kurallarını belirleyen 42. Maddesine
ve din ve vicdan özgürlüğünü düzenleyen 24. Maddesine aykırı olduğu gibi,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin konuya ilişkin tüm kararlarına da
aykırıdır.Düzenleme, Öğrenim Birliği Yasasına, Cumhuriyetin temel değerlerine
ve Atatürkçülük'ün ilke ve devrimlerine de aykırı bir karşı devrimdir; düşünen
insanın yok edilme projesidir.

 

             Türkiye, akıl ve bilimden uzak, Türk eğitimini
ortaçağ medresesine dönüştürmek isteyen bir anlayışla 21. Yüzyılda yer alamaz.
Dünyada uygulanan eğitim sistemleridikkate alınmadan, kamuoyunda yeterince
tartışılmadan hazırlanan eğitim programları, bu programların içeriği, bilim ve
matematikte uluslararası standartların altında oluşumuz, felsefe sanat yokluğu
ile ilk, orta, lise ve üniversitelerin niteliklerini yitirmesi ülkemizin
geleceğini tehlikeye atıyor. Bu düzenlemeyi yapanların Osmanlı Devleti'nin
neden battığını, günümüz İslam devletlerinin içinde bulunduğu kaosu ve geri
kalma nedenlerini iyi bilmeleri gerekiyor. 

 

  Eğitimin amacı, özgür
düşünebilen, kişilikli, gözlem ve muhakeme yeteneği gelişmiş, soran ve
sorgulayan, insanı, doğayı ve ülkesini seven bireyler yetiştirmektir. Çocuğun
on iki yaşına kadar ki dönemi, ona düşünmeyi en verimli şekilde
öğretebileceğimiz en kritik dönemdir. İnsanına düşünmeyi, sorgulamayı, kendi
kendine öğrenmeyi öğretmeyen bir eğitim sistemi çağın dışındadır.

 

            Din
temelli eğitim, bu gün için ülkemizin mücadele edilmesi gereken birincil
sorunudur. Çağdaş Eğitim Kooperatifi bu mücadelenin içindedir.

 

Kamuoyuna saygıyla sunulur.25.09.2014

                            ÇAĞDAŞ EĞİTİM KOOPERATİFİ

                                                                YÖNETİM KURULU ADINA

                                                                                BAŞKAN

                                                                           ALİ  ARABACI