KÖY ENSTİTÜLERİ 75 YAŞINDA
Büyük bedeller ödenerek kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti, "çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı" kendisine ülkü olarak belirledi.
17 Nisan 1940 yılında kurulan Köy Enstitüleri ile Türk rönesansının kıvılcımı
çakıldı.
Anadolu'nun sıcaktan çatlayan, kuruyan topraklarına can suyu vermek amacıyla kurulan ve
bugün 75. yıldönümünü kutladığımız Köy Enstitüleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin en
büyük eğitim ve kültür projesidir.
Dünya eğitim tarihinin en özgün modeli olan Köy Enstitüleri, ülkenin içinde bulunduğu
yoksulluk, yoksunluğa rağmen olanak yaratılarak yaşama geçirilmiştir.
Köy Enstitüleri sadece okuma-yazma öğretmekle kalmayıp, ülkenin kalkınmasına katkı
sağlayan bir eğitimci ordusu yetiştirmiştir.
Çalışkan, üretken, Anadolu halkının aydınlanmasında büyük öneme sahip olan Köy
Enstitüleri, tarımdan müziğe, inşaattan hayvancılığa birçok alanda Çağdaş
Türkiye Cumhuriyeti'nin kalkınmasında ve üretiminde lokomotif görev
üstlenmiştir.
Hurafelerin kararttığı genç beyinler, bu kurumlarda sanatla tanıştırılmış, bilim ve fennin
ışık yüklü misyonerleri olmuşlardır. Genç öğretmenler, cehalet bataklığına
saplanmış bir toplumun her alanda aydınlatılmasını tarihsel bir ödev olarak
görmüşler, öğrencileriyle yetinmeyip köylüyü de eğitmeye koyulmuşlardır.
Köy Enstitüleri, yoksulluk ve cehaletle boğuşan Anadolu insanının uyandırma, ayağa
kaldırma projesidir.
Köy Enstitüleri, Cumhuriyet yurttaşı yaratma, yüzyıllardır karanlıkta olan Anadolu
köylüsüne insan olduğunu hatırlatma projesidir.
Anadolu uyandıkça, karanlıktan, cehaletten beslenenler, yüzyıllardır Anadolu insanını
sömürenler, uyanışın saltanatlarını yok edeceğini anlayınca uygar bir Türkiye
yaratma projesi olan Köy Enstitüleri'ni karalama ve itibarsızlaştırmaya başladılar.
Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim anlayışı/felsefesi pazarlık konusu yapıldı. Bilinçli
olarak içi boşaltılan ve yozlaştırılan Köy Enstitüleri, 27 Ocak 1954 tarihinde
kapatılarak Anadolu'nun en önemli "Aydınlanma
Destanı" ortadan kaldırıldı.
Köy Enstitülü eğitimci-yazar merhum Talip Apaydın'ın deyimiyle; "Dağ başlarından, dere
kıyılarından toplanan yüz binlerce köy çocuğu okutuldu. Eğitim gibi büyük bir
bahçe, yanlış ekimi affetmeyen, kolayca işlenmeyen bir toprağın sahipleri,
sıkıntı ve güçlüklere rağmen yaptıklarına hep inandılar ve bugünlere geldiler.
Parlaklığı ile yurdumuzu aydınlatan güneşin ömrü çok kısa oldu. Sekiz yılda aydınlık
söndürüldü."
Bugün öğretmen yetiştirmeden eğitim sisteminin yaşadığı çığ gibi sorunların
kaynağında Köy Enstitüleri'nin kapatılması yatmaktadır. Bu kurumun kapatılması,
aydınlanma sürecinin durdurulması, nehirlerin tersine akması için çaba
harcanması, demokratik işleyişin de sekteye uğramasına neden olmuştur.
Bugün, ilkeden, ülküden, stratejik plandan, tanımlanmış hedef ve politikalardan
arındırılmış olan eğitimimiz, tam bir keşmekeş içindedir.
Olması gereken; dogmatik yerine analitik ve bilimsel düşünceyi ilke edinen Köy
Enstitüleri'nin eğitim anlayışını, eğitimin her alanında yeniden egemen
kılmaktır.
Ruhunu, felsefesini ve heyecanını Köy Enstitüleri'nden alan Çağdaş Eğitim Kooperatifi de, "Akıl" ve "bilim"in
rehberliğinde "Cumhuriyet aydınlanması"na
doğru olan yürüyüşünü hep sürdürecektir.
Köy Enstitüleri'nin 75. kuruluş yıldönümünde
projenin mimarları Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç olmak üzere,
ebediyete intikal eden tüm Köy Enstitülülere şükranlarımızı sunuyor, anıları
önünde saygıyla eğiliyoruz.
Ruhları Şad olsun.
Ali Arabacı
ÇEK Yönetim Kurulu Başkanı