ÇEKİRGE YURDU KÖY GEZİLERİ İZLENİMLERİ
Gezimiz, sabah 08.30 Çekirge'den hareketle başladı. İki servis aracı ile 46 kişi geziye katıldı. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Belgin Çetiner LÜMALI, Kooperatif Müdürü Zeki BAŞTÜRK, Yurt Sema ÜÇOK, belletmenler, çalışanlar ve öğrenciler katıldı. Yolculuk, öğrencilerin söylediği şarkılar, türküler ve oyunlarla neşeli ve eğlenceli biçimde sürdü. İlk ziyaretimizi Nalınlar Köyü'ne yaptık.
1-NALINLAR KÖYÜ
(ÖĞRENCİ: SEHER ESİN)
Bursa'ya uzaklığı 35 km, Orhaneli' ye uzaklığı 20 km'dir.65 hane bulunmaktadır.250-300 nüfusa sahiptir. Köyde yaş ortalaması orta yaş grubudur. Köyden şehre göç oranı fazladır. Tekrar emekli olduktan sonra köye dönmektedirler. Köyde okul yıkılmıştır. O yüzden Erenlere taşımalı sistemle gidilmektedir.
Geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Bir de çiçek üretimi yapmaktadırlar. Hercayi menekşe üretip Hollanda'ya ihracat etmektedirler. Köydeki tüm yaşlılar emekli(madenlerden ve çalışmalardan ) .
En az 700-800 yıllık mezarlar bulunmaktadır.Tarihi bir köydür.Oğuzların Karakeçeli boyundan geldikleri söylenmektedir..IV. Murat tarafından mesire köyü(gezme,dolaşma) olarak kullanılmış.
Köyde eskiden çok büyük bir ağaç olduğu daha sonra yıkıldığını ve üstüne minarenin yapıldığı söylenmektedir. Köyün adı eskiden köye gelen yörüklerin durup hayvanlarına nal çakmalarından dolayı Nalınlar olarak kalmıştır.
Okumaya da yeni yeni başlanmasına rağmen kız çocuklarında okuma oranı fazladır. Seher'in ablası köyde üniversite öğrenimi gören ilk kızdır.2 yıllık Konya Selçuk Üniversitesi'nde okumuştur. Köyde 3 emekli öğretmen, 1 doktorun yanı sıra sınıf öğretmenliği ve makine mühendisliği okuyan öğrenciler de vardır.
2- ORHANELİ(MERKEZ)
Orhaneli'de Kaymakamı Mustafa Serdar Bakır karşıladı. Bizler için ayrılan yerde sıcak bir söyleşi yaptık. Babası öğretmen olan kaymakam, beden eğitimi öğretmeni olmak istediğini söyledi. Eğitim konularına ilgili olan kaymakam, Orhaneli hakkında bilgiler verdi.Özetle şunları söyledi:
''En büyük sıkıntı köyden kente göç. Okullar giderek kapanıyor. Sadece 8 köyde okullar açık. Orhaneli' deki hastane 600 yataklıdır. En büyük hastanelerden biridir. Erenler' de bakım merkezi açtırmak isteniyor. Açılacak olursa Türkiye'nin 4.büyük merkezi olarak faaliyete geçecektir. Böylelikle Bursa'nın bütün hastalarının tamamına hizmet verilmek istenmektedir.
Orhaneli' de hemşirelik bölümü açtırmak istiyoruz.
Kızlarımızın okuması için elimizden geleni yapıyoruz. Okuma oranı fazla ama kırsal bölge olduğu için biraz zorluk çekmekteyiz.20-25 bin liralık parayı öğrencilerimize test yaptırmak için ayırıyoruz.''
ERTUĞRUL TUNCA, CEYHAN KÜÇÜKİSLAMOĞLU.
Orhaneli SYDV vakfı müdürü Ertuğrul TUNCA'nın organize ettiği buluşmada vakıf memuru Ceyhan KÜÇÜKİSLAMOĞLU bizi hiç yalnız bırakmadı. İki ayrı yerde çok güzel ağırladı. İkramlarda bulundu.Herkese birer kitap armağan etti.Güleç yüzü ve içten davranışıyla yanımızda olduğunu duyumsattı.
Bizleri konuk eden, karşılayan, ilgi gösteren Kaymakam Mustafa Serdar Bakır'a, SYDV Müdürü Ertuğrul TUNCA'ya ve SYDV memuru Ceyhan KÜÇÜKİSLAMOĞLU'na biz de en içten duygularla teşekkür ediyoruz.
3-M.AKALAN KÖYÜ
(ÖĞRENCİLER: SÜMEYYE ÖZKAN, AYŞENUR BAYKAL)
Üçüncü ziyaret yerimiz 160 hane , 840 nüfusa sahip Merkez Akalan köyü oldu.. Geçim kaynakları hayvancılık ve tarımdır. Arpa, buğday, yulaf, mısır, çilek vb. ürünler yetiştiriliyor. Ama ürünler çok ucuza gidiyor. Kooperatif kurmak isteniyor ancak kimse bir araya gelip kuramamış.Bir önder gerek.. İlk okul 3. Sınıfa kadar okul var. Öğrenciler Ortaokulu taşımalı sistemle Orhaneli' -de okumaktadırlar. Okuma oranı çok az. Bu nedenle üniversite mezunları da az.
İlk ziyaretimizi Köyde okuyan ilk kız çocuğu Ayşenur Baykal'ın evine yaptık., Ağabeyi de Ankara'da inşaat mühendisliği okuyor.Köyden bu güne dek 2 öğretmen, 1 avukat, 3 polis, 1 inşaat mühendisi çıkmış.
Köyle ilgili diğer bilgileri Sümeyye ÖZKAN'ın babası Akın ÖZKAN'dan aldık. ''Köyün göleti var. Köyde insana çok ihtiyaç var. Keşke sizin gibi yurtlar her yere yayılsa.İnsanların uyanmaya ihtiyacı var.Aklımızla hareket etmemiz lazım. Ama edemiyoruz. Okumuş olsaydık daha farklı olurdu. Kızlara değer verilmiyor. Önceki yurttan şikayetçiyim. Benden habersiz kızımı Isparta'ya kampa götürmüşler. Orada cemaat odalarında zoraki kitap okutuyorlar. 2 yıl benim çocuğum adına burs almışlar. Kaytancılar Holding'den. Çocuklarda vatanını, milletini sevmeli.
Şükrü BAYKAL:Kızım yurda ve Bursa'ya çok çabuk alıştı ve uyum sağladı. Yurttan kızım ve ben çok memnunuz. Bu yurttan önce Yıldırım 'da imam hatip yurdunda kalıyordu. Pek memnun değildik. Önceki yurdunda çok zayıflamıştı.
4-MAHALLER KÖYÜ
(FATMA APAK)
40 hane , 50-60 nüfusa sahip. Orhaneli' ye uzaklığı 20 km'dir. Köyden kente göç olduğu için gençlerin hepsi Bursa'dadır. Geçim kaynakları hayvancılık ve tarım. Köyde okuma oranı azdır. Köyde okul olmadığı için Orhaneli' ye taşımalı sistem vardır. Köyün okulu yıkılmıştır bu alan ağaçlandırılıp eğlence yeri olarak kullanılmaktadır. Üniversite'ye giden var ama kente göç etmişlerdir.
Mahaller köyünün ismi daha önceden Emir köyü adında bir köyün mahallesi olduğu ve bu yüzden mahalle derken mahaller olarak kalmış.
Köyde 2 polis , 2 subay, 1 ilahiyat profesörü, öğretmen, 6 imam vardır. Köyde lise okuyan kız 3-4' tür.
Kızındaki değişimi sorduk.
Ramazan Apak(Fatma APAK'ın babası): Büyüdükçe daha terbiyeli olmaya başladı, daha olgun tavırları oldu. Okula ve yurda başladıktan sonra çok fazla değişiklik gösterdi. Paylaşımı ve yardımlaşması arttı ve çok sakinleşti. Örnek oldu köyümüzde.
5-SIRIL KÖYÜ
(MÜNİSE DURAK)
100-150 hane , 400 nüfuslu.Köyden kente göç var. Orhaneli' ye 30 km' dir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşılmaktadır. Kiraz, buğday, üretiyor; küçük baş hayvancılıkla uğraşıyorlar.
Üniversiteye giden hiç kız yok. Köyde 3. Sınıflar Demirci köyüne , lise öğrencileri de merkez e gitmektedirler. Köyde hiç üniversite mezunu yok. Köyde 25- 30 dan fazla öğrenci var.
Eskiden köy marul köyü olarak biliniyormuş. Köyde türbeler bulunmaktadır. 3-4 haneyken büyümüş. Eli iş tutan şehre göç ediyor.
Nuri Durak(babası):Kızımda çok gelişme var her konuda. Kızımı lise 1' deyken okuldan almak zorunda kaldım. Kalacak yerimiz de yoktu. Bu yüzden de ara verdi. Kendi evimi kendim yaptım. Zaman gelirdi bu çocuklarım yesin diye aç kaldığım günler oldu.'' Köyde kız çocuğu okuyup da ne olacak'' dediler. İki ablasını okutamadım. Ama ablaları Münise' nin okumasını çok istediler. Benden çok isteklilerdi. Her akşam kızımı karşıma alıp okursan , çalışırsan istikbalin kurtulur diyorum.
Şadiye Durak(annesi): Başta kızımı yurda vermek istememiştim. Kız çocuğu güvenemem diye düşünüyordum. Ama artık fikrim değişti. İyi ki okutuyoruz kızımızı.
Gezimizi tamamlayıp geriye dönüşe geçtiğimizde arabada bir değerlendirme toplantısı yaptık.Tüm katılımcılar, tek tek düşüncesini söyledi.
1-Ziyaret ettiğimiz aileler, bizi çok iyi karşıladılar ve çok cömert davrandılar. Kendilerini ziyaretimizden dolayı mutluluklarını belirttiler.
2-Öğrencilerimiz, farklı yerler görmenin coşkusunu yaşadılar.Ziyaret ettiğimiz yerlerde bir ailenin çocuklarıymış gibi ortak hareket ettiler. Tam bir dayanışma ve kaynaşma örneği sergilediler.
3-Ziyaretlerine gittiğimiz öğrenciler, çağdaş, uygar ve olgun birer birey olduklarını ; köylerinde model oluşturduklarını gösterdiler. Davranışlarıyla, özgüvenleriyle, duruşlarıyla birer ÇEK kızı olduklarını kanıtladılar. Bizler de onurlandık, mutlu olduk.
4-Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin ve Çekirge Ortaöğrenim Kız Öğrenci Yurdu'nun bu köylerde tanındığını ve bu kuruma sonsuz güven duyduklarını gördük ve tanık olduk.Daha çok sayıda kızın geleceğini kurtaracağımızı duyumsadık.
5-Götürdüğümüz dergilerle, hediyelerle ÇEK'in tanıtımını yaptık.
SONUÇ :
Her yıl farklı bir ilçeye ve köylerine yapılan bu ziyaretlerin çok olumlu olduğunu, ÇEK'in tanınırlığını arttırdığını gözlemledik. Yinelenmesi gerekir.