ÇEK'te ödül ve gala gecesi

Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin geleneksel "16. ÇEK Ödülleri" düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Yönetmenliğini Nebil Özgentürk'ün yaptığı izleyicilerden tam not alan "ÇEK'in 25. Yıl Belgeseli",  geceye damgasını vurdu.

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu'nda düzenlenen geceye, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, ÇEK önceki dönem başkanları Nejat Vardar, Mümin Ceyhan, Buğra Küçükkayalar, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile izleyiciler katıldı.

Çağdaş Eğitim Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Müfit Parlak, ödüllerin verildiği, 25. Yıl Belgeseli'nin gösteriminin yapıldığı anlamlı gecede, birlikte olunmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

COVID 19 salgınıyla iki yıldır amansız bir şekilde mücadele eden insanlığın, bugün, ekonomik çıkarlar ve emperyalist emeller uğruna verilen bir savaşa tanıklık ettiğinin altını çizen Prof. Dr. Parlak, hiçbir haklı gerekçenin, Rusya'nın uluslararası hukuku hiçe sayarak Ukrayna'ya başlattığı saldırıyı ve işgali meşru kılamayacağına dikkati çekti.

Prof. Dr. Parlak, daha fazla acılar yaşanmadan, kan ve gözyaşı dökülmeden, barış için girişimlerin başlatılmasını, "Ulus yaşamı/bağımsızlığı tehlikeye düşmedikçe savaş cinayettir" diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Yurtta barış, dünyada barış" deyişinin kalplere ve akıllara kazınmasını istedi.

DEVRİM YASALARI VE EĞİTİM

3 Mart 1924 tarihinde laik eğitime, uluslaşma sürecine, modernleşmeye, akıl ve bilime, kulluktan yurttaşlığa ilk adımın atıldığını, demokrasi tohumlarının toprağa serpildiğini anlatan Prof. Dr. Parlak, önce hızlanan devrimin, sonra yavaşlayıp geriye gittiğini,  günümüzde ise laik eğitim sisteminin hiçe sayıldığını, Atatürkçü düşüncenin eğitimden arındırıldığı bir sürecin yaşandığını bildirdi.

Prof. Dr. Parlak, seküler toplum yapısından uzaklaşıldığını, sosyal yaşam alışkanlıklarının kabuk değiştirdiğini; hukuk, adalet, basın özgürlüğü, kültür-sanat, bilim, eğitim, fırsat eşitliği ve sosyal haklar gibi insanlığın temel evrensel değerleri konusunda giderek çölleşildiğini kaydetti.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, gerek yaşama geçirdiği devrimleriyle gerekse söylemleriyle yıllar öncesinden bugünlere ışık tuttuğunu ifade eden Prof. Dr. Parlak, "Eğitimi, kültüre, bilgiye ve aydınlığa açılan en geniş pencere olarak tanımlayan Atatürk; ekonomide, sağlıkta, sanatta, sporda nerede bir sorun varsa temelinde eğitimin yatmakta olduğuna dikkati çekiyor" dedi.

Dante'nin, "Ekmek ve sudan sonra halkın en önemli ihtiyacı olan eğitim" deyişini anımsatan Prof. Dr. Parlak, dünyanın saygın kuruluşları tarafından eğitim alanında yapılan araştırmalarda tablomuzun üzüntü verici ve çok da düşündürücü olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Parlak, çocuklarımızın ve gençlerimizin, yaratıcı, yenilikçi, girişimci, eleştirel düşünen, sorun çözen, iletişimi güçlü, medya, bilgi, iletişim teknolojileri okuryazarlık, sorumluluk ve liderlik gibi 21. yüzyıl becerileriyle donatılması gerektiğinin altını çizdi.

Eğitime, kültüre, bilgiye ve aydınlığa açılan en geniş pencere olan ÇEK 3 Mart Eğitim Kurumları'nın; bilimsel yöntemleri uygulayan, sorgulayan, yabancı dil bilen, toplumsal sorumluluk ve demokrasi bilincine sahip, girişimci, sanatsal değerlere önem veren, sportif etkinlikler yapan, 21. yüzyıl becerileriyle donatılan bireyler yetiştirdiğine dikkati çekti.

ÇAĞDAŞLIK YOLCULUĞUNDA 27. YIL

Prof. Dr. Parlak, büyük bir öngörü ile 23 kurucu tarafından 25 Temmuz 1995 tarihinde başlatılan,  yüreği insan sevgisiyle dolu olan gönüllüler, destekçiler, çalışanlar ve öğrencileri ile birlikte sürdürülen çağdaşlık yolculunun 27. yılında, kooperatifçilik modeliyle yapılan sosyal amaçlı çalışmaların, ülke ve dünya kooperatifçiliğine örnek olduğunu öne sürdü.

ÇEK'in sosyal sorumluluk projeleri "Kır Çiçekleri Okusun Diye", "ÇEK(İ)MECE", "ÇEKİRGEM", "ÇEKSANAT" hakkında bilgi veren Prof. Dr. Parlak, üniversite açma yolunda Bursa Çağdaş Eğitim ve Kültür Vakfı'nı (ÇEKVAK) kurduklarını bildirdi.

Prof. Dr. Parlak, öğrencilerin sportif alandaki başarılarını daha da yukarıya taşımalarını sağlamak amacıyla proje çalışmaları tamamlanan ve 10 milyon lira dolayında mal olması beklenen spor salonunun yapımı için destek istedi. Prof. Dr. Parlak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Gazi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Hayat mücadeleden ibarettir" deyişinden hareketle, yaşadıklarımız karşısında umutlarımızı yitirmiyoruz, karanlığa savrulmuyoruz.  Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini, Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin ilkelerinde ve çalışmalarında gören tüm yurtseverleri, bu yapıyı desteklemeye, aydınlanma meşalesini Bursa, Çanakkale, Mersin ve İzmir'in ardından yurdun dört bir yanına yaymaya davet ediyorum. 

Bu düşünceyi yaymak ve çoğaltmak; bu düşünce temelinde birleşmek, cesur, kararlı, örgütlü şekilde beraber olmak, Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin sonsuza kadar yaşamasını sağlamak hepimizin görevidir."

Prof. Dr. Müfit Parlak'ın konuşmasının ardından ödül törenine geçildi.

Prof. Dr. Kayıhan Pala (Eğitim) ödülünü Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem'in,  Mine - Cavit Dağdeviren kızları Doç. Dr. Canan Dağdeviren'in (Eğitim) ödülünü ÇEK eski Başkanı Buğra Küçükkayalar'ın, Prof. Dr. Ziya Gökalp Özer (Hizmet), kendi ve eşi Prof. Dr. Ulviye Özer'in (Hizmet) ödülünü ÇEK eski Başkanı Mümin Ceyhan'ın, Müjdehan Örs Filiz (Teşvik) ödülünü ÇEK eski Başkanı Nejat Vardar'ın, Mersin Liselileri Derneği Başkanı Ülker Arıkan (Teşvik) ödülünü ÇEK Başkan yardımcıları Prof. Dr. Füsun Kuter, Zafer Tolunay ile Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahim Korukçu'nun elinden aldı.

Prof. Dr. Kayıhan Pala, Doç. Dr. Canan Dağdeviren, Prof. Dr. Ziya Gökalp Özer, Müjdahan Örs Filiz ve Ülker Arıkan, ödüle layık görülmelerinden dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdiler, ÇEK Yönetim Kurulu'na teşekkür ettiler.

Ödül töreninin ardından Yönetmenliğini Nebil Özgentürk'ün yaptığı "ÇEK 25. Yıl Belgeseli" izlendi.

Özgentürk, belgeselin ardından yaptığı kısa konuşmada, babasının yaşamından ve Bir Yudum İnsan Belgeseli'nden kesitler paylaştı, ÇEK'in belgeselini yapmaktan ve bu ailenin parçası olmaktan çok mutlu olduğunu söyledi.