ÇAĞDAŞ EĞİTİM, EĞİTİM HAKKI VE ÖĞRETMENLERİN ROLÜ

ÇAĞDAŞ EĞİTİM, EĞİTİM HAKKI VE ÖĞRETMENLERİN ROLÜ

"Eğitim ve kurumları ideolojik araç değildir" Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, ideolojik, din ve mezhep bakış açısıyla öğrencilere düşüncelerin şırınga edildiğine dikkati çekerek, "Eğitim ve kurumları ideolojik araç değildir" dedi.

       
Prof. Dr. Kaboğlu, 3 Mart Eğitim Kurumları salonunda Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nde çalışan öğretmenlere,  "Çağdaş Eğitim, Eğitim Hakkı ve Öğretmenlerin Rolü" konulu konferans verdi.

       En temel insan hakkı olan eğitim hakkının, öğrenme ve öğretme özgürlüğünü, öğretmen açısından da öğretme görev ve yükümlülüğü içerdiğini anlatan Prof. Dr. Kaboğlu,  ülkemizde öğretmenlerin öğretme özgürlüklerinin kısıtlı olduğunu vurguladı.

      
Prof. Dr. Kaboğlu,  sorgulamak koşuluyla aktarılması gereken bilginin, ne yazık ki eğitim sistemimizde ya dayatmayla, ya da şırınga edilerek verilmeye çalışıldığına işaret etti.

      
Köylere kadar üniversite açmakla, bilim dışı eğitim modelleri ve bir takım projelerle eğitim hakkı konusunda yol alındığını düşmenin çok anlamsız olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kaboğlu, tıpkı üç çocuk olayında olduğu gibi niteliği bir kenara bırakarak, niceliğe bakıldığını bildirdi.

      
"EĞİTİM VE SİYASET..."

      
Prof. Dr. Kaboğlu,  hızla uzaklaşılan çağdaş eğitime, 4+4+4 sistemiyle çok büyük darbe vurulduğunu, hukuk, özgürlükler ve insan haklarında olduğu gibi eğitimde de dip yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:

       
"Sürekli vurgulamamız gereken çağdaş eğitimden hızla uzaklaşıyoruz. İdeolojik, din ve mezhep bakış açısıyla öğrencilere düşünceler şırınga edilmeye başlandı. Eğitim
ve kurumları ideolojik araç değildir, siyasal iktidarlara bağımlı olamaz. Bu yaklaşımlarla bir ulusun geleceği yok edilmektedir."

        
Prof. Dr. Kaboğlu,  çağdaş, bilimsel ve laik bir eğitim reformuna şiddetle ihtiyaç olduğunun altını çizerek, "demoklesin kılıcını eğitimin ve bireylerin tepesinde sallandırmakla
ve baskıcı yöntemlerle bir yere kadar gidilebileceğine" dikkati çekti.

        
-DİN ÖĞRENME ÖZGÜRLÜĞÜ...-

        
Prof. Dr. Kaboğlu,  zorunlu din dersi konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına rağmen uygulamanın sürdüğü gibi, 4+4+4 eğitim sistemiyle saatlerinin daha arttığını vurguladı.

        
Hukuk normlarından oluşan devletin dininin olamayacağını ifade eden Prof. Dr. Kaboğlu, "Biz, dayatmaya karşı çıkıyoruz. Biz, öğrencilerimizin din öğrenme özgürlüklerine sahip çıkıyoruz. Herkesin inancına saygılıyız. Dayatma olmasın istiyoruz" diye konuştu.

        
Prof. Dr. Kaboğlu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 24. maddesinde, "dinin devlet işlerine alet edilemeyeceğinin" denmesine rağmen, günümüzde bal gibi alet edildiğine tanıklık ettiklerini sözlerine ekledi.

        
Soru yanıtların ardından ÇEK Başkanı Ali Arabacı, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'na plaket ve çiçek verdi. 

Fotoğraflar