BUĞRA KÜÇÜKKAYALAR'IN 12. ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

BUĞRA KÜÇÜKKAYALAR'IN 12. ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Değerli Protokol,

Değerli Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri,

Değerli Üyelerimiz,

Değerli Misafirlerimiz,

Değerli Basın Mensupları,

Değerli ÇEK Gönüllüleri,

Bugün 3 Mart 2018, "Tevhid-i Tedrisat" öz Türkçe anlamı ile "Öğretim Birliği Yasası"nın 1924 yılında kabul edilmesinin 94. yıl dönümü.

12. ÇEK Eğitim Ödüllerini vereceğimiz bu anlamlı günde hep birlikte olmamızdan dolayı duyduğum mutluluğumu sizlerle paylaşıyor, hepinize hoş geldiniz diyorum.

 

Öğretim Birliği Yasası, ülkemizdeki bütün eğitim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmasını öngören bir yasadır.

Yasa, Türkiye Cumhuriyeti'nde eğitimin temel kanunu olarak kabul edilmiş ve daha sonra çıkarılan kanunlara esas teşkil etmiştir. 1982 Anayasası'nda 174. maddeyle koruma altına alınmış 8 devrim kanunundan biridir.

Türkiye'de eğitim alanında reform yapmak, ulusallık, laiklik, çağdaşlık ve bilimsellik esaslarını uygulayabilmek için eğitim kurumlarının birleştirilmesine gereksinim duyulması nedeniyle hazırlanan bu kanun, ülkenin eğitim işlerindeki çok başlılığın kaldırılmasını sağladı. 

Aynı gün, yani 3 Mart 1924 tarihinde, Halifeliğin, Şeriye ve Evkaf Vekâleti'nin Kaldırılması hakkında kanunlar da çıkarıldı.

Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığı olarak bilinen bu kurumun kaldırılmasının amacı, dini işlerle görevli kurumun devlet işlerine karışmasını engellemekti.

Osmanlı Devleti'nde Şeriye Bakanlığı, kişiler arasındaki ilişkileri İslam dininin şeriat kurallarına göre düzenleyen bu kuralları oluşturan bir bakanlıktı.

Yani toplumsal ve sosyal ilişkilerin şeriata uygun yapılmasından sorumluydu.

Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yasa yapma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne aitti. Bu nedenle Şeriye Bakanlığı adında bir bakanlığın bulunması anlamsız ve gereksiz olduğu için "Şeriye ve Evkaf Vekâleti" kaldırıldı.

"Şeriye Vekâleti" yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, "Evkaf Vekâleti" yerine de Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu, ayrıca, tekke ve zaviyelerin kapatılması, Osmanlı harflerinin kaldırılıp Harf Devrimi'nin yapılması gibi diğer bazı Atatürk devrimlerinin gerçekleşmesinde altyapıyı oluşturmuştur.

Her şeyin temelinde eğitim olduğu düşüncesi ile kurulan ve çalışmalarını bu felsefe ile sürdüren Çağdaş Eğitim Kooperatifinin tüm eğitim kurumlarının başında 3 Mart ibaresi bulunur.

Her yıl vermekte olduğumuz eğitim ödülü törenlerimiz hep 3 Mart tarihinde yapılır.

Bundan amacımız, bu önemli günün anlamının her zaman akıllarda kalması, unutulmaması ve unutturulmamasıdır.

O tarihten bu yana ülkemizde eğitim ve öğretim ile ilgili önemli bir yol alınmış olmasına rağmen, maalesef hala atılması gereken çok adım, kat edilmesi gereken çok mesafe vardır!

Hatta bazı konularda da ilerleyeceğimiz yerde geri gittiğimiz de bir gerçektir!

 

Saygıdeğer konuklar,

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) Türkiye sonuçlarını biliyorsunuz. Çok konuşuldu. İyi değiliz! Hem matematikte hem fende hem de okumada geriliyoruz!

Eğitim Programlarımıza baktığımızda, ülkemizi çağımızı yakalatabilecek ve çağımızın ilerisine götürebilecek yeterlilikte programlar olmadığını görüyoruz!

Yaşantılarımızda güncelliğini koruyan birçok konu da, zihinlerimizde sürekli soru işaretleri oluşturmakta ve tedirginlik yaratmaktadır.

 

İşte size eğitimle doğrudan ilişkili, "neden?" sorusunu sorduran, geçtiğimiz yılki törenimizde de söylediğim ve hala önemini koruyan birkaç konuyu anımsatmak istiyorum.

Neden, bilim insanlarımıza, sanatçılarımıza yeterli değeri vermiyoruz, onları korumuyoruz, desteklemiyoruz?

Neden, karşıt düşüncede olanların fikirlerini açıklamalarına dayanamıyoruz?

Neden, birbirimize karşıtız ve bunu keskinleştirip bir yaşam felsefesi haline getirmeye çalışıyoruz?

Neden, birbirimizle demokratik özgürlükler, demokratik prensipler çerçevesinde konuşup ortak paydalarda buluşamıyoruz?

Neden, ezberci eğitim yerine düşünen, sorgulayan, spor ve sanatla yoğrularak sosyalleşmiş, takım çalışmasına yatkın, tasarımcı, yaratıcı, proje üretici bireyler yetiştiren, zorla öğretilen ezber bilgileri değil bireye önem veren, onun yeteneklerini ölçen ve değerlendiren, onu teknoloji yaratmaya ve yenilikçilik arayışında olmaya yönlendiren, ona hayal kurduran yeni ve çağdaş bir eğitim sistemi oluşturup uygulamıyoruz?

Neden, kızlarımızı okutmuyoruz?

Neden, kadınlarımıza, kızlarımıza karşı çağdışı uygulamalarda bulunuyoruz?

Neden, teknik ara eleman yetiştirmek için hiçbir çaba sarf etmiyoruz?

Neden, gereğinden fazla imam hatip liseleri açılıyor?

Neden, dinsel öğretilerin kişisel olması gerekliliğinden ve iyi ahlaklı, dürüst, temiz, çalışkan bireyler yetiştirmek amaçlı olduklarından daha fazla bahsetmiyor, onları siyasi görüş haline getiriyor, bilimsellikle kıyaslıyoruz?

 

Değerli Konuklar,

Anaokulumuzdan lisemize kadar açtığımız ve işlettiğimiz eğitim kurumlarımızda eğitim-öğretim gören, yurtlarımızda barınan öğrencilerimize, onların velilerine ve kamuoyuna yönelik olarak bizler-ÇEK'liler- bu nedenleri ortadan kaldırmak için çalışıyoruz.

 

Eğitim kurumlarımızı bir AR-GE merkezi gibi işletip yeni kurduğumuz ÇEKİRGEM- ÇEK İnovasyon Reform Geliştirme Merkezi-ve 'Eğitim ve Bilim Kurulu'muz ile ülkemizde eğitimin nasıl olması gerektiği konusunda çalışmalar yapıp sonuçlarını karar alıcı kurum ve kuruluşlarla paylaşacağız.

 

İlkokul üçüncü sınıftan itibaren ders programlarımızda yer almakta olan ve çağımızın en önemli eğitim konularından birisi olan kodlamayı 2018-2019 eğitim-öğretim döneminden itibaren kapsamını daha da genişleterek ilkokul birinci sınıftan lise son sınıfa kadar tüm öğrencilerimize zorunlu ders olarak koymaya karar verdik. Bu konu ile ilgili yatırımlarımızı planladık, Eylül 2018'e kadar hepsini gerçekleştireceğiz.

Hedefimiz, ilkokul birinci sınıftan lise son sınıfa kadar eğitimini 3 Mart Eğitim Kurumlarımızda sürdüren bir öğrencinin;

  • En az bir yazılım dilini
  • Kodlamayı
  • Robotik yazılımı
  • Mikro denetleyiciler için elektronik yazılımı
  • 3 D tasarımı
  • Ofis programları ile ilgili konuları görmüş ve bunlarla ilgili uygulamaları yapmış olmasıdır.

 

Bugüne kadar 202 kızımızı liseden mezun ettiğimiz "Kır Çiçekleri Okusun Diye!" sosyal sorumluluk projemizde yeni hedefimiz 80 olan yurt kapasitemizi daha da arttırmak. Bu kızlarımızın yüzde 90 olan üniversite okuma oranı ile yüzde76 olan çalışma oranı bizlerin gururudur. Katkılarınızın sürekli olması bizlere hedeflerimize ulaşmamızda büyük yarar sağlayacaktır.

 

Yeni filizlenmekte olan ÇEK(İ)MECE sosyal sorumluluk projemiz ile şu anda üç ilçemizde - Nilüfer, Mudanya, İznik- seçtiğimiz okulların fiziksel ve eğitimsel gereksinimlerini imeceyle öğretmen, öğrenci, veli gönüllü çalışmaları ile karşılamaya çalışıyoruz. Hedefimiz bu uygulamayı tüm Bursa çapında yaygınlaştırmak ve kalıcı olmasını sağlamak.

 

Çağdaş Eğitim Kooperatifi olarak bizim temel amacımız aslında, yaptığımız ve yapacağımız eğitime yönelik çalışmalarla örnek olmak, benzer yapılanmaların tüm ülkemiz çapında oluşmasına çalışmaktır. Bugüne kadar iki şehirde çağdaş eğitim kooperatifi kuruldu; Çanakkale ve Mersin. İzmir' de ise kuruluş çalışmaları sürdürülmektedir. Hedefimiz, kurulmuş ve kurulmakta olan bu kooperatiflerin gelişmelerine katkıda bulunmak ve yenilerinin diğer şehirlerde de kurulmalarını sağlamaktır.

 

Bu yıl 23. kuruluş yıldönümünü kutlayacak olan Çağdaş Eğitim Kooperatifi, kuruluşundan günümüze "Geleceğin aydınlık Türkiye'sine çağdaş, laik, demokrat, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı aydın insanlar, özgür düşünen bireyler yetiştirerek katkıda bulunmak"öz görevi ile çalışmalarını yürütmüştür.

Bu hedef doğrultusunda;

  • Bilimselliğe, akla, insancıllığa önem vererek,
  • Demokrasi bilinci ve demokratik yaşam düşüncesine bağlı kalarak,
  • Toplumsal hak ve sorumluluklarımızın bilinci ile
  • Laiklik ilkesinin, hukuk düzeninin ve erkler ayrımının olmazsa olmaz prensibiyle,
  • ve en önemlisi sizlerin de katkılarıyla bu çalışmalarını arttırarak yürütecektir.

Daha nice 3 Mart'ları aynı düşünce hedefinde ve çağdaşlık yolunda hızlı adımlarla ilerleyen bir Türkiye'de kutlama dileğiyle;

Hepinize şahsım ve yönetim kurulu üyelerimiz adına en içten saygı ve sevgilerimi sunuyor,

Başta 12. ÇEK Eğitim Ödülü ile ödüllendirdiğimiz bilim insanımız olmak üzere tüm eğitim gönüllülerimizi kutluyor,

Bu etkinliğimize katılan sizlere ve burada olmayıp da çağdaşlık yolunda çabalayan, çalışan tüm eğitim gönüllülerine en içten saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

3 Mart 2018

Buğra KÜÇÜKKAYALAR