8 Mart açıklaması

8 Martlar;

Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması, karar mekanizmalarında yer alması, kadına yönelik şiddete son verilmesi istemlerinin, yaşamın her alanında kadın sorunlarının, çözüm önerilerinin, sıradan ezberlerle, kısa mesajlarla, açıklamalarla anlam verilmeye çalışılan günün adıdır!

8 Martlar;

Dünya kadınlarının taleplerini daha gür haykırdığı, kendilerini toplumda eşit bir birey olarak yok sayan çağdışı zihniyetlere karşı çıktığı, kadını sömüren, aşağılayan, yok sayan sistem ve düşüncelere karşı omuz omuza mücadele verdiği günün adıdır.

Toplumsal yaşamın önemli bir aktörü olan kadın, tarih boyunca "verilen haklar" başta olmak üzere çeşitli açılardan tartışma konusu olurken, Cumhuriyet'in değerlerinin sorgulandığı, yıkıma uğratılmak istendiği süreçte kadın haklarına saygıdan söz etmek olanaklı değildir. 

Cumhuriyet ile kadına eşit yurttaş olarak verilen haklar bir bir yok edilmek istenirken, gerek ulusal, gerekse uluslararası alanda yapılan bütün araştırmalar, ülkemizde "kadın olmayı" ürkütücü, üzücü, düşündürücü ve yüz kızartıcı rakamlarla gözler önüne sermektedir!

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) "Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi" raporunda Türkiye, 145 ülke içinde 131., çalışma hayatındaki kadınların durumunu ortaya koyan "Ekonomik Katılım ve Fırsat Eşitliği" araştırmasında, 144 ülke arasında 128. sırada, eğitime ulaşımda, siyasete katılımda, ekonomik katılım ve fırsatlarında ise, 144 ülke içerisinde sonlarda yer almaktadır!

Rapora göre, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için 100 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olması için ise 257 yıl geçmesi gerekiyor!

Ülkemize her 10 kadından 3'ü çalışıyor, kadınların yarısı kayıt dışı çalıştırılıyor, çocuk yaşta evlilik ve çocuk annelerin sayısı giderek artıyor, her gün en az 4 kadın şiddete maruz kalıyor, her 10 kadından 2'si yoksul, her 10 kadından 4'ü kendisini güvende hissetmiyor.

"Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir" diyen Mustafa Kemal Atatürk, sosyal, hukuk ve eğitim alanlarında yaptığı devrimlerle Türk kadınının toplumsal hayatta hak ettiği yeri almasını, "Cumhuriyet Kadını" imajının oluşmasını sağlamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet, kadınlarımıza değer, eşitlik, özgürlük verirken, toplumun öncüsü yaparken, birçok ülkeden önce sosyal ve siyasal haklarla taçlandırmıştır.

Kuruluş felsefesini Atatürk ilke ve devrimlerinden alan, kuruluşunun 25. yılında kocaman aydınlanma yuvasına dönüşen, 97 yıllık bir çınarın da -Türkiye Cumhuriyeti- saygın kurumlarından bir olan Çağdaş Eğitim Kooperatifinde kurum yöneticileri ve çalışanların yüzde 72'sini kadınlar oluşturmaktadır.

En önemlisi de Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin kız çocuklarının okutulmasına yönelik 2001-2002 eğitim-öğretim yılında başlatmış olduğu "Kır Çiçekleri Okusun Diye" sosyal sorumluluk projesidir.

Çağdaş Eğitim Kooperatifi, erken yaşta evlendirilerek hayalleri ellerinden alınan, eğitim olanağı sunulmayan kızlarımız için umudun adı olmuştur.

Kadınlarımızı anladığımız, yaşam ve özgürlük hakkı başta olmak üzere sağlık, eğitim ve seçme özgürlüğüne saygı duyduğumuz ölçüde mutlu bir dünya kurmuş oluruz.

İnsan hakları evrensel bildirgesi ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan kadının insan haklarını tanımak, geliştirmek, kadına yönelik şiddeti önlemek siyasi iktidarların, devletlerin, toplumun ve hepimizin sorumluluğundadır.

Sözlerin ötesinde yaşamın her alanında eşitliğin sağlanacağı kalıcı adımların atılması hepimizin görevi olmalıdır.

Kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı, özgürlüklerin kısıtlanmadığı, eşitliğin esas alındığı, Cumhuriyet'in kadınlarımıza verdiği haklarla taçlandığı, barış ve huzur içinde bir Türkiye umuduyla, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nüzü kutluyoruz.