10 KASIM BASIN AÇIKLAMASI

Özgürlük, değişim ve çağdaşlaşma projesi olan Laik Cumhuriyet'in kuşatıldığı bir süreçte, düşünceleri, yaşamı ve eserleriyle 76 yıl önce bugün ölümsüzlüğe yolcu ettiğimiz önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha saygıyla, minnetle ve özlemle anıyoruz.

 

         Atatürk,
bir ülkenin onurunu haysiyetini koruyarak, nasıl çağdaş ve örnek bir cumhuriyet
haline getirildiğini, hem tarih yazarak hem tarihe not düşerek göstermiş; hem
de mazlum milletlere örnek olsun diye tarihe tescil ettirmiş bir liderdir.

 

         10
Kasımlarda Atatürk'ün düşüncelerinin, ilke ve devrimlerinin ölümsüzlüğünü
görmenin coşkusunu yaşayıp, bir kez daha bütün benliğimizle Atatürk'e
yöneleceğiz.

 

         O
nedenle, 10 Kasımların "matem günü" değil,
"mücadele günü" olduğunu
unutmayacağız, unutturmayacağız.

 

         Bugünü,
Atatürk'ün devrimcilik ilkesinin ışığında, manevi mirası olan bilim ve aklın ne
kadar takipçisi olduğumuzu sorguladığımız süreç olarak göreceğiz.

 

         Bugün,
Atatürk'ü anlamak; Laik, Demokratik ve Sosyal Hukuk Devleti'ne sahip çıkmak
demek,

 

         Bugün,
Atatürk'ü anlamak; ulusun bölünmez bütünlüğüne ve üniter yapıya sahip çıkmak ve
güzel vatanımızı aydınlık yarınlara taşımaktır demektir.

 

         Ne
yazık ki günümüzde Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük eseri Laik Demokratik
Cumhuriyet'e, toprak bütünlüğümüze yönelik saldırılar iç karartıcı ve ürkütücü
boyuta ulaşmıştır. 

 

        Çağdaş
uygarlık yerine, çağın gerisine gidişe özlem duyan toplumlar/uluslar, sonsuz
karanlıklarda kaybolmaya, yok olmaya mahkûmdurlar.

 

         O
nedenle; 10 Kasımları, kazanımları sahiplenme, koruma, güçlendirme ve geleceğe
taşıma günü olarak gördüğümüzü haykırıyor ve diyoruz ki;

 

         "Aklın ve bilimin rehberliğini kabul eden,
manevi mirasın sahipleri ve savunucuları olarak bizler;  doğruluktan, adaletten, demokrasiden ve
eşitlikten vazgeçmeyeceğimize; açmış olduğu uygarlık yolundan en ufak tereddüt
bile göstermeden ilerlediğimize ve bundan sonra da ilerleyişimize hiçbir
şekilde ara vermeden devam edeceğimize ve eserlerine sahip çıkacağımıza söz
veriyoruz
."

 

        
Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, ulusumuzun ışık kaynağı, Cumhuriyetimizin
kurucusu, aydınlık Türkiye'nin sembolü, büyük devrimci, gönlümüzdeki erişilmez
yerin hiçbir zaman değişmeyecektir.

 

        
Aramızdan ayrılışının 76. yılında Yüce Önder'imizi şükran duygularımızla
anıyor, hatırası önünde saygı ve minnetle eğiliyorum.

 

        Ali ARABACI

ÇEK Yönetim Kurulu Başkanı