Page 40 - 53. sayı mart çek sora son copy copy
P. 40
Recep NAS Çağdaş Eğitim Kooperatifi E-BÜLTEN
DEMOKRASİNİN ÖNKOŞULLARI VARDIR
Demokrasi halkın gücüdür, egemenliğidir. Ne ki temel insan haklarının önemsendiği
günümüzde bunu aşan bir anlamı var demokrasinin. Halkın çoğunluğu ne istiyorsa o
olur, bu değil. Halk neylerse güzel eyler, bu da değil.
J. J. Rousseau, halkı aydınlatmak, yönetmekten zordur, demiş. Aydınlanmış halkı
yönetmek daha da zordur. Onun için çok partili döneme geçilince kolay olanı seçtiler.
Halka 'ışık-eğitim' götüreceklerine, sırtını sıvazlayıp adam yerine koyuyormuş gibi
görünüp sandık götürdüler. Köy Enstitülerinin mimarı İ. Hakkı Tonguç 1953'te
söylemiş: “Demokrasinin iki çeşidi vardır. Biri zor ve gerçek olanı, öbürü de kolay, oyun
olanı. Birincisi, topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama
bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz, köklü değişiklikler ister. Bu
zordur, ama gerçek demokrasidir. İkincisi kâğıt ve sandık demokrasisidir.
Okuma-yazma bilsin bilmesin, işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk
bir sandığa elindeki kâğıdı atar. Böylece kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu oyundur,
kolaydır.”
Demek ki demokrasinin olmazsa olmaz önkoşulları var. İlkin dengeli ve hakça gelir
dağılımını içeren güçlü bir ekonomi. Dahası hukukun üstünlüğü, erkler (yasama,
yürütme, yargı) ayrılığı. Laiklik demokrasinin yadsınmaz önkoşuludur zaten, inançları
farklı olan insanların barış içinde birlikte yaşamalarını sağlar, toplumsal barışın
güvencesidir, hukuksal birliğin de kaynağıdır. Laiklik inançlara – inançsızlığa da- tabii
ki saygılı, ama dinin siyasete, eğitime, devlet ve dünya işlerine, hukuka karışmasına
karşıdır. Eğitim de laik, bilimsel, akla dayalı olacaktır.
Ahmet Taner Kışlalı'nın deyişiyle, laik olmayan bir düzende toplum halk adına
yönetilemez, Tanrı adına yönetilir. Laikliği koruyabilirseniz, demokrasiyi yitirseniz bile
ona bir gün yeniden kavuşabilme umudunu koruyabilirsiniz. Laikliği yitirirseniz gitti
gider. Gene Kışlalı'nin belirttiği gibi, laiklik – devletçilik dışında- öbür ilkelerin de
(devrimcilik, milliyetçilik, cumhuriyetçilik, halkçılık) önkoşuludur.
Tek parti yönetimi diye karalamaya çalışılan dönemde Atatürk demokrasiye giden
yolun önkşullarını hazırlıyor, altyapısını oluşturuyordu. Devrimler bunun için
yapılıyordu. Ümmetten ulusa, tebaadan yurttaşa geçilmeliydi. Demokrasi bilincinin
oluşması, demokrasi kültürü edinilip bunun içselleştirilmesi gerekirdi.