Page 9 - ÇEK_BULTEN_59
P. 9
Başkandan
Başkandan
Başkandan
Değerli ÇEK Ailemiz,
Eğitimin dinamik bir süreç olduğunu ve değişen öğrenci ihtiyaçlarıyla birlikte birçok faktörden doğrudan
etkilendiğini biliyoruz. İçinde bulunduğumuz çağın, toplumsal dinamikleri hızla değiştiren ve dönüştüren bir
çağ olduğunu da düşünürsek eğitimin bu değişimlerden etkilenmemesi mümkün değil.
Çağımızda özellikle teknolojik gelişimin seyri baş döndürüyor. Yapay zekâ kavramı birçok işin doğal
işleyişini kökünden değiştirme potansiyeline sahip ve şimdiden insanlık tarihinin en önemli
teknolojilerinden biri haline gelmiş durumda. Geçtiğimiz yüzyılda sadece bilim kurgu filmlerinde
görebildiğimiz ya da romanlarda okuduğumuz hikayelerin çoğu, yapay zekâ ile günlük hayatımıza girdi. İlk
olarak 1956 yılında Dortmund’daki bir konferansta John McCarthy tarafından dile getirilen yapay zekâ
kavramı, günümüze gelinceye dek önemli gelişim evrelerinden geçerek bugünkü formuna ulaştı. Bugün
sadece bilişim teknolojileri, endüstri ya da sanayi üretiminde değil, hemen hemen her sektörde kendine yer
bulmakta. Böylesine geniş bir etki alanına sahip bu teknolojik gelişimin, eğitim dünyasını da etkilemesinden
daha doğal bir sonuç olamazdı.
Yapay zekânın öğrencilerin öğrenme sürecini geliştirdiğine ve gelecekteki öğrenme yöntemlerinde büyük rol
oynayacağına yönelik önemli araştırma ve raporlara tanık oluyoruz. Yapay zekâ öğrencilerin öğrenme
stillerini, becerilerini, ihtiyaçlarını ya da zayıf yönlerini tespit ederek, daha özelleştirilmiş bir öğrenme
deneyimini mümkün kılıyor. Ayrıca öğrencilerin ilgi alanlarına göre öğrenme materyalleri önererek onların
ilgisini canlı tutabiliyor. Özellikle pandemi dönemi sonrası öğrencilerin derslerde ilgisini ve
konsantrasyonunu canlı tutmakla ilgili zorluklar öne çıkıyor. Yapay zekâ sadece bu konuda bile devrim
niteliğindeki değişimlerin önünü açabilir.
Yapay zekânın öğretmenlerin işini kolaylaştırıcı faktörleri de ön plana çıkıyor. Öğretmenler, yapay zekâ
sayesinde öğrencilerin öğrenme süreçlerini daha iyi takip ederek onların performansını daha doğru bir
şekilde değerlendirebilir hale gelebilir. Ayrıca, yapay zekâ sayesinde öğretmenler, öğrencilerin ihtiyaçlarına
daha hızlı yanıt vererek öğrenme materyallerini daha iyi kullandırabilir.
Nihan ALPAY
Yönetim Kurulu Başkanı Artan yapay zekâ deneyimleri ile öğrencilerin öğrenme materyalleri daha interaktif hale geliyor. Öğrenciler,
gelişen teknoloji ve artan imkanlara bağlı olarak sanal gerçeklik veya artırılmış gerçeklik gibi teknolojilerle
daha fazla etkileşim halinde olacak. Bu da öğrencilerin daha aktif bir öğrenme deneyimi yaşamaları
anlamına geliyor. Bununla birlikte eğitimde yapay zekâ araçlarının artan kullanımı, öğrencilerin daha uzun
süre ekrana maruz kalmasını ve buna bağlı olarak teknoloji bağımlılığını da artırabilir. Bu da çocukların
bilişsel gelişimini olumsuz etkileyebilir. Oysa çocukların sosyal hayat ve doğa ile daha fazla iç içe olması
gerektiği de hepimizin malumu. Bu konuda belki de yine yapay zekâ desteğiyle çocukların faydasına olacak
doğal bir denge ve kontrol mekanizması geliştirilebilir.
Sevgili ÇEK Ailemiz,
Geleceğin aydınlık gençlerini çağın bilimsel ve teknolojik imkanları ışığında eğitmeyi hedef alan Çağdaş
Eğitim Kooperatifi 3 Mart Eğitim Kurumları olarak tüm bu gelişmelerin yakın takipçisi ve uygulayıcısı olmak
için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çocuklarımızı geleceğin rekabet yoğun dünyasına en iyi şekilde
hazırlamak zorundayız. Ülkemizin daha iyi bir geleceğe kavuşmasının yolunun, dünyadaki teknolojik
gelişmelere entegre olmuş, bilinçli ve donanımlı nesillerden geçtiğinin farkındayız. Buna uygun
metodolojilerden ve teknik donanımlardan faydalanarak çocuklarımızı geleceğe hazırlamak için var
gücümüzle çalışıyoruz. Eğitim materyallerimizi yapay zekâ tabanlı araçlarla destekleyerek, öğrencilerimize
kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimi sunmak, gelecek hedeflerimiz arasında yer alıyor. Unutmayalım ki
teknolojiyi en iyi şekilde kullanan nesiller, geleceği inşa edenler olacaktır.
8
08